2PM Promise Türkçe Altyazılı
2PM & Turkish Hottests
2PM & Turkish Hottests
2PM & Turkish Hottests
2PM & Turkish Hottests
Bugünün “şanslı kızı” sensin ❤
Onlarla….ne yapmak istersin?
BENCİLCE 2PM’DEN İSTE
23 Nisan’da dünya çapında “GALAXY OF 2PM” turnesine başlayacak olan 2pm, son derece meşgul olmasına rağmen, bugün sadece senin olacak! “Gerçekten onlarla buluşmak istiyorum!” makul olmaz, üyeler bunu senin için üstlenmişken bencilce iste!
BENCİLCE İSTEK 1
Onları sıfır mesafeden görmek istiyorum! (Sonuçta, altınızı da seviyorum)
Bizi görmek mi istiyorsun? Harika! Performans sonrası buluşalım!
2PM’le cidden buluşacaksın ♥
“Bela oluşunu sıcaklıkla karşılayacağız!”
BENCİLCE İSTEK 2
Üyeler tarafından şımartılmak istiyorum ♥
“Buraya gel! Seni çokça şımartacağız”
2PM senin “Altısı tarafından da şımartılmak istiyorum!” dediğin sevimli bencilce isteğini gülümseyerek cevapladı. Güzel giysilere bürünmüş 6 kişi sana eşlik etmeli ve sende elini onlarınki ile birleştir. Şimdi hangi üye kalbini yakaladı?
“Whoa, sevimli!” Üyeler gülümseyerek içeri girdi ve stüdyoda görünen küçük kıza seslendi. “Kaç yaşındasın?” (Junho), “Matmazel’in ismi ne?” (Nichkhun), “Merhaba! Ben Kitty’nin abisiyim ❤” (Jun.K)
Daha önce birkaç dakikalık çekim yaparken sadece onlar vardı ve havalı ifadelerinin değişmesi düşünülemezdi. Onların küçük kızla konuştuğu ses tonu bile alışılmadık bir sevimlilikteydi. “Buraya gel” (Chansung), “Kiminle kol kola dolanmak istiyorsun? Benimle mi? (Taecyeon), “Abin gibi olmamı ister misin? Daha sonra sana dondurma alacağım” (Wooyoung), “Bak, abinin kabarık saçlarına dokunursan, sorun olmaz!” (Jun.K) ; herkes onun umutsuzca ilgisini çekmeye çalıştı. Gecikmeden, ciddiyete bürünerek rekabete giriştiler. “Bu abinin saçı kirli, ona dokunma~ (güler)” (Junho), “Dondurma yerine çikolata ister misin?” (Taecyeon).
Hepside küçük kızın moralini yükseltmeye çalıştı! Tesadüfen nezaketlerini bize gösterdiler ancak kız oturmak için hareket ettiğinde hızlıca sıyırarak yeniden ayakta durmaya başladı, çekim bittiğinde, “İyi iş!” dedikten sonra yüksek teknoloji ile yakın temas çektik (Nichkhun), biri dizlerini okşarken “Buraya oturmak ister misin?” dedi (Jun.K). Sevimsizler baştan sona kadar centilmen gibi davranarak küçük kızı şımarttılar ve ona sevgilerini verdiler.
Chansung: “Eşit olarak bölünelim ”
Jun. K: “Sana bir sihir yapmak için elimden geleni yapacağım”
Nichkhun: “Hadi bakalım, Prenses”
Junho: “Cam ayakkabılar sana mükemmel uyacak”
Wooyoung: “Paparazzi olduk!”
Taecyeon: “Kaç yaşında görünüyorum?”
Jun. K
Jun.K bütünüyle belirli bir popüler kedi karakterine bürünüp, sihirli yeteneklerini küçük kıza göstererek onun ilgisini çekti. “Etkin olarak çeşitli konularda çalıştım ancak o ilgisizdi……… Birçok yetişkin tarafından kuşatıldığından, belki de utangaç olmuştur? Bana daha çok bakmasını istiyorum.”
Junho
Junho’nun kendine güvenen ifadesi onun gizli duygularını yalanladı. “İyi yaptım mı? O sevimli bir melek gibi ama ayrıca yumuşak ve küçücük. Çok yavaş nefes alsam bile uçup gidecek gibi görünüyor, bu yüzden çok gergindim.”
Taecyeon
“Ona kaç yaşında göründüğümü sordum o da ’46 yaşındasın’ dedi (güler). Bu şok ediciydi.” Muhtemelen Taecyeon ona baba gibi bir güven hissi verince küçük kız bebekken çıkardığı dişleri bile ona bildirdi. Taecyeon “Acıdı mı? Acı, acı git buradan!” diyerek küçük kızı tatlılıkla alkışladı.
Chansung
“Belki giysilerimizin ya da yaşlarımızın farklı olduğundandır ama Leon olmuş gibi hissettim (bi film kahramanı)(güler). Kameranın diğer tarafındaki korkunç adamdan bu çocuğu korumam gerek!” (Wooyoung’u çekmesini bekliyor) Küçük kız gülümseyerek yumuşak kalpli maknaeye baktı.
Nichkhun
“Onu izlerken Tayland’daki kız kardeşimi hatırladım. Kız kardeşimin yanaklarına dokunmayı severim. Yumuşak marşmalov gibiler.” Önünde kızın yanaklarına hafifçe dokunurken “Söylesene, neden bu kadar sevimlisin?” dedi.
Wooyoung
Çekimden önce Wooyoung “Altımızın da ona yakınlaşacağından eminim. Onunla konuşmaya çalışırsam bana doğru bakmayacakmış gibi bir his var içimde. ‘Sana dondurma alacağım’ dedim ama sanırım çocukları küçümsememelisiniz. Bir kadının kalbi zorludur…..” dedi.
BENCİLCE İSTEK 3
(İşle ilgili problemlerini birlikte çözelim♥)
24 saat 2PM ile olmak istiyorum!
Sabah 09.30
Bil belge imzalanacak
Zor görünüyor…
Sana yardım edeyim!!
Nichkhun
İşe gittiğimde, masamın üstünde hemencecik yapmam gereken bir sürü görev oluyor. Nichkhun benden önce göründüğünde hayal kırıklığına uğruyorum. “Bu konuda ne düşünüyorsun? ‘Hayatı kolay olan bir kişi olgunlaşamaz’ Acılı ve ağır şeyler yaşadığınızda daha büyük biri haline gelebilirsiniz. Mevcut durumlardan kaçmak istediğinizde lütfen birazcık daha elinizden gelenin en iyisini yapın. İyi bir sonuç yakında gelecektir. Ben içtenlikle bu tür şeyleri yaşarken biraz daha olgunlaşabileceğinize inanıyorum.” Nichkhun’un nazik sözleri kalbimi delip geçti. “Gerçekten sana sadece kelimelerden başka şey vermek istiyorum. İşten eve döndükten sonra yemek hazırlamak, çay ya da kahve yapmak ve masaj yapmak istiyorum.” Birgün boyunca elimden geleni yapabileceğimi hissediyorum sadece hayal et!
Sabah 10.15
Nereye bakıyorsun?
Bana değil, ekrana dikkat et!
Junho
Merkez konumunda olduktan sonra bile…. iş bir şekilde ilerlemiyor… Sadece PC ekranının üst kısmında Junho görünüyor! “Birisi size iş konusunda ‘Güzel iş çıkardın’ dediği zaman bu hem hoş hem de korkutucu oluyor. Yeterince iyi yaptığınızı düşünerek rahatlarsanız, olgunlaşmaya devam edemeyecekmişiniz gibi hissettiriyor. Bu nedenle, her zaman kendimi yapabileceğimden fazla çalışmaya adarım. Şuan kendim için neyin önemli olduğunu düşünüyorum, hangi konuda eksiğim ve gerçekten neyi yapmak istiyorum. Ortalama bir insanın beyin yeteneğinin sadece %20’sini kullanılabileceğini söylediklerinden, gayretle amacım bu limiti kırmak üzerine (güler). Yorgun olabilirim ama bu güzel bir yorgunluk. Yetersiz olsa bile, engelleri aşmalıyım.” Yalnızca Junho buraya kadar çok sayıda şansla gelmek için ikna edici bir güce sahip. Kendimi kaybetmeye izin veremem!
Sabah 11.40
Oldukça kısa bir süre öğle yemeği molası olacak
Nefes alın, sonra çalışmaya devam!
Wooyoung
Yeni yılın başlangıcında kouhainin (şirketteki gençlerin) sayısı ve iş arttı. Hobilerinizin keyfini çıkarma zamanı maalesef azalıyor. Bir iç çekişle çekmecenizi açtığınızda, Wooyoung öfkelenerek geliyor! “Bulunduğunuz ortam değiştiğinde, vücudunuzu gereğinden fazla endişeye mahal vermeden akışına bırakın. Nasıl akışına bırakacağınızı gözlemlerseniz, ne yapmanız gerektiğini göreceksiniz. Aksi halde kendinizi akışına bırakmak için zorlarsınız. Bunu yaparsanız, başarabilirsiniz! Tesadüfen geçenlerde keyif aldığım hobilerin yöntemini değiştirdim. Aşırıya kaçmadan, mümkün olduğunca keyif almam gerektiğini düşündüm. LP kayıtlarını dinlerken bağımlısı oldum ama zamanım bittiğinde sadece en çok ilgi duyduğum şarkıları dinleyeceğim. Ancak, kısa sürelik bir vaktim olsa da, benim için eksik bir şeyi tamamlama anı olacak. Telaşlı bir anda özellikle sevdiğiniz bir şeyden keyif almak için kendinize biraz zaman kaybı vermeniz önemli değil mi?”
Öğlen 12.15
Sakin sakin!
…. Hadi birlikte müzik dinleyelim♪
Jun. K
Üstünlük taslamam yine beni sinir ediyor….. Belki de MP3 çalarını tutarak birşey söyleyen Jun.K yüzünden işime odaklanamadım ve moralim bozuldu. “Bir engelle karşılaştığımda, aslen işe başladığım zaman bunu yapmayı neden seçtim diye geriye dönüp düşünmeye çalışırım. Pervasızca çalışıp araştırdığınız zaman, bu tür şeyleri yapmanın anlamını bulamadığınızda yorgun olursunuz. Ulaşmak istediğiniz hedefi birazcık kavradıysanız, o zaman benim gibi tükenecek hale gelmezsiniz! Hayaller yaşam arkasındaki motivasyon gücüdür. Benim hayalim ise şarkılarımın herkese ulaşabilmesidir. Bu nedenle, kayıttan önce 30 saat boyunca sürekli olarak şarkı yazdıktan sonra stüdyoda bütün gücümü bitirip kullandığım an, mutlu oluyorum (güler).” Sıkı çalışmak konusunda ihmalkâr olmayan Jun.K’in müziğini dinleyerek, başlangıçtaki motivasyonunuzu hatırlamaya çalışın.
Öğlen 13.00
Ah, beni buldun!
Bu çok hoş ~
Taecyeon
Her gün bir şekilde daha iyisi için bir değişim oluyor. Atıştırma için iyi bir an olabileceğini düşünürken ayakkabılarımı aradığımda, Taecyeon hepsini yemişti! “Bazı nedenlerden dolayı, baharda benim dışımda herkesin değiştiğini hissediyorum. Ben aynıyım. Günü bir binanın içinde geçirdiğimden tıkalı kaldığımı hissediyorum. Bu gibi zamanlarda iş aralarında dokuma yapıyorum böylece bir dağa tırmanabilir ya da denize bakabilirim. Alışıldık yerlerden farklı yerlere gitmekten cesaret alıyorum. Geçenlerde göz ameliyatım olduğundan, sahneyi güzelce görebilmek harika olacak. Sanırım OL (memur bayanlar) için uzak şehirlerde çalışmak zor olmalı. Eğer öyleyse, o halde ofisin çatı katında ya da yakındaki bir parkta hava alarak kesinlikle canlanabilirsiniz.
Öğlen 14.00
“Tamam! Biz ‘Minyatür 2PM’ haline geleceğiz ve daima sizinle olacağız!”
Akşam 21.00
İçmeye devam edin
Bugün yine sıkı çalıştınız!
Şimdi eve gidelim~
Chansung
İşin geç bitmesini anlasam da, sadece kendi kararsızlığıma şaşırdım. Bugün yine mi fazla mesai, huh?……. Sabahları aldığım gıda içeceğini almak üzere vardığımda, Chansung oradaydı! “Satın almalı ya da kaçınmalıyım, yürümem ya da koşmam gerek, sesim insanların dikkatini çekecek ya da çekmeyecek? Hayat bir dizi günlük karmaşadır ama tecrübelerimde, seçimim ne olursa olsun çok fazla bir fark yaratmayacağı üzerinedir. Hata yaptığımı düşünsem bile sonuç olarak farkı önemli değil. Aksine yaptığım için endişe duyduğum vakit büyük sorun haline gelir. Diğer şeylerin yanı sıra, zaman endişenizi alıp götürür. ……… Yani, sana rasyonel birşey söylüyorum fakat geçmişte çokça endişe ve kaygı duyan biriydim (güler). Diyer bir deyişle artık iyiyim!”
BENCİLCE İSTEK 4
Lütfen, seksi bir yüzle
Kalbimi çarptırın! ❤
“Bu galaksi için bir söz vereceğim. Sen ve ben sonsuza dek birlikte olacağız” – Jun.K
“Kesinlikle seni mutlu edeceğim çünkü bana göre geleceğimin ışığısın” – Nichkhun
“Kendini hazırla. Seyahate gitmeden önce sana sarılmak için geleceğim” – Chansung
“Gözlerini çevirmeden benimle gel. Pişman olmana izin vermeyeceğim” – Junho
“Yalnızca çekiciliğinde boğulan biri değilim” – Wooyoung
“Şimdi ve sonsuza dek, destekçim ol. Umarım beni beklersin” – Taecyeon
Sadece bir süreliğine bile bizim bu “galakside” birlikte olmamızı istiyorum.
23 Nisan, 2PM’in hem ülkeler arası arena turu “Galaxy of 2PM” in başlaması, hem de Japonya’da beşinci albümleri “Galaxy of 2PM” yayınlanma tarihiydi. 2PM’in geçen 6 yıldaki albümlerini ve turnelerdeki müzik performanslarının son derece başarılı oluşunu sorgularken, onların altısı da bize “Şimdiki biz” ve “gelecekteki biz” hakkında konuştular.
— Hem turne hem de albümde ismi geçen “Galaxy” nin anlamı nedir?
Taecyeon: Personel ve fanların tek bir galaksi içinde olduğu anlamına geliyor.
Junho: Bu hislerimizi şekillendiriyor, biz daha da yakınlaşmak istiyoruz.
Taecyeon: Konser ve albümlerdeki eserlerin içerdiği duyguların sınırlı bir süre içerisinde herkese ulaşmasını istiyoruz.
Junho: Konser içeriği ile ilgili ayrıntıya girmeyeceğim ancak… Pişman olmanıza izin vermeyeceğiz (sırıtır).
Nichkhun: Bir ihtimal, albümde üyelerin yaptığı şarkılar olduğundandır…….♥
— Doğru, albümde üyelerin yardımıyla oluşturulan birkaç eser var.
Junho: Bu doğru. “The Time We Spent Together” şarkısını ben yazdım ve Chansung’un yazdığı da……. neydi?
Chansung: Hey, hey (güler). “Shining Star” şarkısı.
Junho: Sadece GALAXY için. Ayrıca, Taecyeon’un yazdıkları……
Taecyeon: “Don’t Forget” ve “Teaser”. Lütfen başlıktan kalbimin nerede olduğunu tahmin edin….. bohooo hoo (ağlar).
Wooyoung: Yaptığım “Souzou Shite Mite (Imagine)” şarkısı pozitif bir şarkı.
Jun.K: Şarkılarım şimdiden……..
Taecyeon: (My House söyler): Heya ~ nı kite konya ♪
Jun.K: (güler) Ve bu?
Taecyeon: (Higher söyler) Shoujiki maji kimi no toriko ♪
Jun.K: !! (Taecyeon beşlik çakar) )
Junho: Taecyeon bir üye olmasına rağmen 2PM’in büyük bir hayranı. (güler)
— Turne bittiği zaman, siz çocuklar grup olarak biraz ara vereceksiniz.
Chansung: Her birimizin solo faaliyetleri devam edecek. Belki de her birimizin bir galakside seyahat edeceğini söyleyebilirsiniz.
Taecyeon: Sonra görüşürüz! (güler)
Nichkhun: Yalnızca bu kez sınırlı değil ama her zaman fanlar ve üyelerle birlikte olacağımızı hissediyoruz. Fanlara olan duygularımız sahte değil.
Herkese negatif olan Jun.K: (başını sallar)
Wooyoung: Bu yalnızlık ve talihsizlik, herkesi sık sık görmemiz mümkün olmayacak ama biz değişmeyerek her zamankinden daha iyi olacağız.
Baila beş yıldır onların olgunlaşmasını izler
— Baila yaklaşık 5 yıldır sizi takip ediyor. Herhangi bir röportajında size bir izlenim bıraktığı oldu mu?
Jun.K: Önceden uzun sürerdi? (Elini birleştirerek) Teşekkürler
Nichkhun: (2012 Ocak sayısında ilk göründükleri resme bakarak) Bunu ofis binasında çekmiştik, değil mi?
Jun.K: Hatırladım, aylıkla çalışan bir kimsenin düzenlemesiydi. İyi hatırlıyorum…. daha doğrusu, yorgun olmama rağmen bunu unutmam mümkün değildi (güler).
Nichkhun: Evet. Çekim sırasında, şirketten yaşlı erkekler bizi yan gözle izlerdi. Japonya’da o günlerde düzenli bir şirket ziyaret edememiz, derin bir izlenim bıraktı.
Chansung: Çünkü babamızın yaşındaki insanlara odaklanabilecek deneyimimiz yoktu (güler).
– Bizim için yaklaşık 20 yaşında aylıkla çalışan biri gibi giyindiniz, bazı okuyuculardan liseli gibi göründüğünüz izlenimini aldık.
Chansung: Ahh, bu Wooyoung ve Junho hakkındaydı (güler).
Taecyeon: O zaman, Wooyoung ve Junho henüz erkek değil.
Nichkhun: Onlar bebekler.
Wooyoung: ….Babuu [A/N:”Babuu” bebeklerin çıkardığı agu gaga gibi gürültülere eş değer]
Chansung: Sorun değil. Şu an tam erkeksin (güler).
Junho: Ne yapmam gerek. O zamandan kendime direkt olarak bakamıyorum. Çok utanç verici……..
– En çok hangi üye değişti?
Junho: En çok kilo kaybeden benim değil mi? (güler) Ciddi cevap verecek olursam, solo turnem başladıktan sonra daha fazla sorumluluk hissetmeye başladım. Geçmişle ne kadar karşılaştırma yaparsam yapayım, şuan kendimi anlamaya çalışıyorum.
Taecyeon: Şahsen, en çok benim değiştiğimi düşünüyorum, gerçi…….
Jun.K: Tavrında bir yumuşama oldu ayrıca moda anlayışın da değişti.
Nichkhun: Kesinlikle bizi hayrete düşürdün.
Taecyeon: Lütfen düzeldiğimi söyle! Ancak, Jun.K da değişti. Onun kişiliği daha duygusuzlaşmış.
Jun.K: Altımızın arasındaki iletişim daha da yumuşaklaştı ve ekip çalışmasında daha da iyi hale geldik.
Taecyeon: Birlikte geçirdiğimiz zaman büyük olasılıkla, birbirimizin kişiliklerini anlamamız ne tür bir ilişkiye sahip olduğumuzu gösterdi. Bu ilişkiye devam edeceğimize eminim!
Onların önümüzdeki 50 yıl boyunca hayranları ile yapmak istediği şeyler.
– 5 yıl önce kurduğun hayallerin gerçekleşti mi?
Jun.K: Günlük yaşamda takılıp giderken hayallerimiz parça parça yok oluyormuş gibi geliyor. Başlangıca dönebilsek hala bugün bizim için önemli ve unutulmazdı.
Wooyoung: Hmm…… Her an müzik ve moda da trend değişiyor, akışına bırakmalıyız. Bu anlamda benzer konumdayız, değişim dalgasına devam edeceğiz.
Nichkhun: Çıkışımız zamanı herkesten daha kötümserdim çünkü gelecekte ne olacağına dair fikrim yoktu. Ancak, birçok insan bizi sevdi ve ben herkesten çokça mutluluk aldım.
– Geçici olarak altınız ile de bu son turne olacak, lütfen fanlarınıza bir mesaj verin.
Taecyeon: Bu kesin bir plan ama devam edeceğiz.
Jun.K: Bu doğru. 50 yıl geçse bile sizi selamlayacağım!
Taecyeon: Ne tür bir selamlama? (güler).
Jun.K: Gelecekte yapmak istediğim o kadar çok şey var ki.
Nichkhun: Turne sonrası Japonya’ya sizlerle buluşmak için geri döneceğim.
Junho: Ben de. Sonuçta yaz adamıyım.
Chansung: Ben de, yaz adamını kendi gözlerimle göreceğim (güler).
Taecyeon: Öncelikle, lütfen albümümüzü çokça dinleyin. Size ulaşacak albümün içine koyduğumuz mesajları anlayacağınızı düşünüyorum.
Taecyeon: Um… bu gece evime gelir misiniz? Gibi şeyler…
Wooyoung: (Vazgeçmiş gibi) Ahhh……
Jun.K: Ailenizle mi yaşıyorsunuz? (güler).
Junho: Neyse, lütfen albümü dinleyin. Ve hadi konserde buluşalım!
©2pmalways
Türkçe Çeviri: DNHYK
2PM’in 5. Albümü Galaxy of 2PM’e yardımı dokunan herkes için,
Liderimiz J.Y. Park PD.
Sevgiyle dolup taşan Şirket başkanı Jimmy, Başkan yardımcıları Cho, Byung ve Pyu.
Sevgi dolu Matsumura-san.
Her zaman her şey için teşekkürler! Aoki-san.
JYP JAPAN’daki herkes.
Harika takım çalışmanızdan daima etkinledik.
Tek ve biricik olan ve gittikçe güzelleşen Shannon-san.
Daima minnettar olduğumuz komik Yasu-san.
Kibar ve düşünceli Chung-san.
Sorumluluk duygusu olan Ayumi-san.
Azimli Narita-san.
Kararlılık ruhu olan Jihoon-san.
Harika fikirlerin için teşekkürler Seonga-san.
Lütfen desteklemeye devam et Seyoung-san.
Birlikte elimizden geleni yapalım Hyunbi-san, Sonbob-san.
JYP ROOM’daki herkese
Bizi bir baba gibi kolladığın için teşekküler, Park-san.
Hep komik ve tatlı olan Kasai-san.
Bize anne aklıyla davranan karizmatik Nangu-san.
Güvenilir noona İzumi-san, sana daima minnettarız.
Hep bizim yanı başımızda olan çekici Kwangmyeon-san.
Bir araya toplayan, ağırbaşlı hyung, Seunghwan-san.
Her gayrette 2PM’in havalı görünmesini sağlacak fotoğraflar çeken Igarashi-san.
Tatlı gülümsemesi olan utangaç Risako-san.
Bizi daima gülümsemeyle karşılayan Kumi-san.
Epic Records’daki herkese.
Tutkulu adam, Tanigawa-san.
Çekici bir gülümsemeye sahip romantik piyanist Baba-san.
Özgünlükle dolup taşan Jinkei-san.
Şevkle dolu olan Isebo-san, Candice-san.
Sarsılmaz inancı olan OBELISK’den Gouei-san, Iehara-san
Olağanüstü hassasiyete sahip United Lounge Tokyo’dan Suzuki-san, Hirota-san.
Nazik ve enerjik kameraman Tommy-san.
Tutkulu ve havalı olan SOGO TOKYO’dan Kurashige-san, Tanaka-san.
Sahnenin güvenliği konusunda dikkatli olan harika sahne yönetmenleri Furuhashi-san ve Okuzumi-san.
Havalı ışıklandırmalar için teşekkkürler, Maeda-san!
Bize havalı görüntüler hazırlayan Aizawa-san ve Shimizu-san.
Her zaman gülümseyen nazik Hyesung-san.
Japonya’da kaldıkları süre boyunca 2PM’i içtenlikle karşılayan Mount Alive’dan Yamamoto-san ve Fukuoka-san.
SOGO TOKYO’dan Sugiyama-san, Sunday Folk Promotion’dan Endo-san ve Nakamura-san,
SOGO OSAKA’dan Nakanishi-san, BEA’den Nagar-San.
Güvenliğimiz için dikkat eden şöfor Muroi-san ve Hayashi-san.
Çevirmen Yeon-san ve Park-san, her zaman gülümsemelerinizle atmosferi eğlenceli hale getirdiğiniz için
teşekkürler!
Saygı duyduğumuz 2PM’in koruyucu melekleri! Sizi Seviyoruz!
Hana-san, Jane-san,
Heewon-san, Seungjong-san, Junghan-san, Kyujae-san, Sungwoon-san,
Namyong-san, Hyungwoo-san, Heeso-san,
Taesub-san, Youngwoon-san, Hyejin-san, Hongseok-san,
Jeongyun, Liah-san, Mini-san, Daye-san
Hyoungshim-san, Ara-san, Dohyeon-san and Moonjeong-san.
Ve bu albümde bize katılan tüm söz yazarları ve bestekarlara,
Muhteşem şarkılar için teşekkür ederiz.
Tüm JYP Entertainment Kore, Çin ve Tayland çalışanlarına,
Tüm SN promotion loop room ERJ tanıtım ekibi ve çalışanlarına,
Sony Music Yayıncılık’daki herkese.
SMM satış ekibindeki herkese,
Daima 2PM’i destekleyen tüm çalışanlara,
Kalbimizin derinliklerinden teşekkür ederiz!
ÜYELERİN TEŞEKKÜRLERİ
Jun.K
2PM ve Jun.K olarak, Müziğimizi herkese ulaştırabildiğimiz ve konserler verebildiğimiz için mutluyum. Lütfen
Sonsuza dek bizimle olun.
Nichkhun
Daha önce hiç deneyimleyebileceğimi düşünmediğim tüm güzel zamanlar için teşekkürü bir borç bilirim HOTTEST!
Her ne olursa olsun bizi seven bu kadar iyi bir aileye sahip olmak büyük bir zevktir.
Şimdiye kadar, bize, 6 üyemize verdiklerinizin tümünü nasıl öderim hala bilmiyorum.
Ama amacımız bu. Sizlerden aldığımızın karşılığını vermek.
5 yıl, 10 yıl ya da 20 yıl geçerse geçsin, bizimle kalın, çünkü biz öyle yapacağız.
Belki daha uzun sürebilir ve ne zamana kadar bilmiyorum ama. Diğer bir deyişle, daima bizlerle kalın.
Taecyeon
Benim teşekkürüm, bunu okuyan herkesedir. Gerçekten minnettarım.
Daima mutlu ve sağlıklı kalmanız için dua ediyorum.
Wooyoung
Gerçekten de, 2PM’in Japonya’da yayınladığı 5. albümü oldu, bildiğiniz üzere.
Herbirinizin kıymetli ve tutkulu sevgisi, 2PM’i olduğu kişi haline getirdiğini düşünmekteyim.
Hepinizin sevgisine bakarken bile şüphesiz hissediyorum.
Aşkın gerçek dışı olduğunu düşündüğüm çok zaman vardı.
Son zamanlarda, herkesin aşkının ne kadar büyük ve kocaman olduğunu fark ediyorum.
Her yerde bizim için gösterdiğiniz daimi çabanıza içtenlikle minnet duyuyorum.
Bizi destekleyen Hottestlarımıza olan minnettarlığımı göstermek isterim.
Hepinizin aşkını kendimde saklayacağım ve asla unutmayacağım! Sizi seviyorum.
Junho
Japonca çıkışımızdan bu yana 5 yıl geçmiş, ben farkına varmadan.
Bu 5 yıl boyunca herkes tarafından bolca sevgiyle karşılandık.
Bu sevgiye karşılık, sizlere daima iyi müziğimizle dönme gayretindeydik.
O günlere geri dönüp baktığımızda, her şey gerçekten parıldıyor ve birlikte geçirdiğimiz bazı anıları çekip
çıkarmam söylense de bunu yapmak çok zor.
Çünkü tüm anılar kalbimde. Hem kısa hem uzun gibi görünen 5 yıl gerçekten çok eğlenceliydi.
2PM’in Hottestla karşılaşmasının daimi olduğuna inanıyorum.
Büyümeye devam edecek olan 2PM daima sizin yanınızda olacak.
Bu albümde çalıştığımız tüm çalışanlara ve gerçekten sevdiğim üyelerimize gerçekten minnettarım.
Ve sizi seviyorum.
Chansung
Öncelikle, bu albümü bizlerle birlikte oluşturan herkese çok teşekkür ederim!
2PM’in sahnesi ve müziği için herkes ellerinden geleni yapmamış olsaydı, bu kadar harika bir albüm ve turun
tamamlanmamış olacağını düşünüyorum.
Şu andan itibaren de, herkesin 2PM’le birlikte olduğu zamanın eğlenceli olduğunu düşünmesi için daha çok
çalışacağım.
Bizi destekleyen ve içtenlikle bizes göz kulan olan tüm Hottestlarımız! Çok ama çok teşekkür ederim!
Bundan sonra da, herkesin sevdiği 2PM olabilmek için elimizden geleni yapacağız. Sizi seviyorum.
©JunkayStreet
Türkçe Çeviri: Teaamore
“Olacak mı? Nedenleri ve sonuçları bulmaya çalıştım, ancak tek başına bu sorular merak ettiğimden daha da zorlaştı. Bu nedenle konuşmak ve hatta araştırmak için bir psikolog profesörü ile bir araya geldim. Neden bu kelimeleri kullandığını ve bu kelimelerin ne anlama geldiğini düşünerek sorular oluştu kafamda okuduğum kitaplardan. Bu şekilde insanlara karşı anlayışım arttı ve kafamın içindeki karmaşık düşünceler yerini buldu. Artık birilerinin kelimeleri ya da davranışlarını anlayamazsam “bunun bir nedeni olmalı” diye düşünüyorum.”
– Bir ihtimal başkası gibi yaşamayı istediğiniz düşüncesi oluyor mu?
CS: Hmm. Birinin başarılı olup para kazandığını duyduğumda kıskanıyorum ancak o kişi olmak istemiyorum. Ne kadar para kazanırsa kazansın, mutluluğu garantileyemeyecek. İstediğim herşeyi yaparsam, başarı için vereceğim tutkunun kaybolacağını düşünüyorum. Ben de çokça para kazanmak isterim. Ama, çalışmaya karşı olan tutkumu kaybedersem hüzünle karşılaşabilirim.
– İşe karşı size eğlenme hissi veren en büyük unsur nedir?
CS: Merak. Birçok şeyi merak eden birisiyim. Hep yeni birşeyler öğrenmek istiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi, başkalarını gözlemlemeyi ve onları anlamaya çalışırım. Bu yaptığım iş için iyi bir özellik olmaya eğilim gösterebilir. Analiz ve tecrübelerim ile, yaratıcı ve etkileyici olabileceğime eminim. Sanırım bu kendi karakter ve bakış açım. Farklı bir aktör benimle aynı rolü oynarsa, beni taklit edemeyeceklerdir. Bu işimi daha eğlenceli hale getiriyor.
– ‘Aktör Hwang Chansung’ hakkında konuşuyoruz ama hadi ‘2PM üyesi Chansung’ hakkında konuşalım. 2PM şarkıları arasında, bestesini senin yaptığın şarkılar var, hala şarkı sözü yazıyor musun?
CS: Birkaç tane yığıntım var. Son zamanlarda hazırlandığımız albüm için iki şarkı yazdım fakat reddettiler. Balladları yazdığımdan bu 2PM albümü….
– 2PM’in rengi tam olarak nedir?
CS: Çıkışımızdan bu yana sürekli “sevimsiz idoller” olarak çağırıldık. Ancak, ben bu sevimsiz ve vahşi görünümü tam olarak açıklayamam. Kadınların gözünde güvenilir bir grup olarak ilerlemeyi ve bize dayanmalarını istiyorum. Erkeklerin gözünde ise havalı olduğumuz kabul ediliyor.
– Ağustos ayında, sanatçıların gücüyle çıkacak etiket altında “JYP Nation” konseri olacak. Etiket içerisinde, 2PM nerede duruyor?
CS: Biz en yüksek kıdemlilerle birlikteyiz. Bu sebeple iyi bir örnek sergilemek istiyorum. Gençleri teşvik etmek için rahat bir ortam ayarlayarak bütün gereksinimleri sırasıyla şirketten talep ettik.
– Kore müzik endüstrisi içerisinde 2PM ne tür bir yere sahip? Ulusun temsilcisi…
CS: Öyle miyiz? Bence de. Şuanda bile 2PM konserleri için Japonya’da turne yapıyoruz. Junho, Wooyoung ve Jun.K’in Japonya’da arka arkaya solo albüm promosyonları var. Bu ölçüde aktivitelere sahip pek çok grup yok. Öyle olsa bile, 2PM kıdemli bir yerde. Tabiki TVXQ ve Big Bang’ı ayrı tutarsanız. Ah, ayrıca Girls’ Generation’uda.
– Seni ful enerjik görmek çok güzel. Bugünlerde seni eğlendiren nedir?
CS: Kahve kamyonunda sık sık içip sohbet etmek. Etrafla şakalaşıp, gülüp, muhabbet ediyoruz. Zamanımı keyifle geçirmek istiyorum. İnsanlarla bir araya gelip sohbet etmekten keyif alıyorum. Önceden kişilerin istek ve davranışlarına güvenerek kendi alışkanlıklarımı geliştirdiğimden onlara karşı ilgim arttı. Ayrıca alışkanlıklarımı keşfetmekte eğlenceli.
– Konuşmak için kolay biri misindir?
CS: Diğer insanları bir araya getirmeye çalışırım. Başkaları benim yüzümden rahatsız hissederse bundan hoşlanmıyorum.
– Röportaj buluşmalarında, editörler dürüst cevaplar verilmesini istiyor. Dürüst konuşmaya yatkın olduğunu düşünüyor musun?
CS: Şahsen dürüst düşüncelerimi ortaya çıkarmam ama düşüncelerimi söylememek de makul görünmeyecektir. Bu günlerde, iyi organize oluyorum bu yüzden gereksiz şeyler bahsetmeden konuşmaya çalışıyorum. Kelimelerimden dolayı endişeli değilim.
– Diğerlerine göre 27 yaşındasın, her türlü zorluğu yaşamış olmalısın.
CS: Lise öğrencisiyken debut yaptığımdan sanırım öyle. Senaryo okuduğumda, oldukça deneyim kazandığım duygusunu fark ettim. Bunu bir deyişle açıklayamam ancak bunlar kolaylıkla anlaşılmayan durum ve duygular. Sette yönetmenle konuştuğum zamanla aynı. Devrin empati kurmasına karşın, birbirimize karşı gayet ilgiliyiz. Hatta yaşı büyük çocuklarla bile yakından ilgilenirim.
– Debut yaptıktan şimdiki ana kadar işine karşı tutumun nasıl değişti?
CS: Gençken, popülerlik kazanmak için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Popüler olsam bile, daha fazlasını istedim ama bilmiyordum. Sahip olduğunuz popülerlik sonrasında birkaç saniye içinde kaybolacak. Şimdi, beni seven insanlara minnet borçluyum. (Park) Jinyoung bana “Kalan tek şey yetenektir. Yetenekliysen sen de benim gibi uzun süre var olursun” demişti.
– Son zamanlarda “Nam Bonggi” rolünü oynadın, iş edinme konusunda herşeyde iyi olan bir serseri olduğun “Ms. Temper & Nam Junggi” draması sona erdi. Birçok yeteneğe sahip olduğunu düşünüyor musun?
CS: Bir derece için öyleyim ama üstün olduğum bir yeteneğim yok. Motor becerilerim iyi olmasına rağmen, dayanıklılık, refleks ve esneklik gibi daha özel yeteneklere göre eksiğim. Sürekli pratik ile elde edilen yetenekler var. Gelişme için birçok oda var.
– Şimdiye kadar, eline birçok fırsat geçtiğini düşünüyor musun? Ya da yeteneklerinle karşılaştırıldığında fırsatların yetersiz kaldığını?
CS: Bence, fırsat elde etme konusunda şanslıydım. Ancak, bu daha az emek harcayacağım anlamına gelmiyor. Beni güzelce seyreden insanlar var. “Bu işe yaramaz” ölçüsünde olduğumu düşünmüyorum. Dürüst olmak gerekirse, yönetmenler ve yazarlardan sıklıkla “Beklediğimizden daha iyi iş çıkardın” cümlesini duyuyorum. Oynadığım dizi ve filmleri izleyenler bile “Hwang Chansung iyiymiş” diyorlar. İdol etiketim yüzünden, insanların bana karşı olan beklentileri yüksek değil. Yine de, Bu işi 10 yıldır yapıyorum, temel şeyleri yapabiliyor olmalıyım.
– Sürekli aklımdan çıkıyor, Şarkıcı olarak çıkış yapmadan önce ‘Unstoppable High-Kick’ sitcomunda aktör olarak çıkış yapmıştın.
CS: Doğrudur, çünkü oyunculuğa aktif olarak odaklanmadım. Muhakeme standartları kişiden kişiye değişir. Olimpiyatlar
yakında başlıyor, müsabakaları izlediğinizde, “Ülkemizin yapabileceğinin tümü bu mu?” diye düşünen insanlar var. Varyete programı ‘Cool Kidz on the Block’ı çektiğimizde, Kore Ulusal Eğitim Merkezi’ne girmiştim. (İç çekiş) Yarım gün boyunca atletlerle birlikte eğitim görmeye çalıştım. İnsanlar öyle konuşmamalı. Ulusal takımda olmak çok zor, ama bunu sürdürmek daha zor.
– Önceki bir röportajda, “Kabul edilen hırs, daha büyüktür” sözünü hatırlıyor musun? Ms. Temper and Nam Junggi’deki karaktere olan kararlılığın nasıldı?
CS: Dizinin ana resmi, ofis çalışanı olmanın eksileri hakkındaydı. Ciddiyetin ortasında ve empatik hikaye, Nam Bonggi atmosferi kırandı. İşsizdi ama erkek ve bayanlar zorluklarla yüzleştiği zamanda hep, sorun gideren ve ortaya çıkan ağır atmosferi kıran kişi rolünü üstlendi; Yapabileceğimin en iyisini yapmam gerektiğini biliyordum. Bu proje üzerinde çalışmadan önce, programım boştu, bu yüzden zamanımı rahatlamak için kullanmam bana yardımcı oldu.
– Yüzsüz ve kayıtsız ama bir o kadar da sevimli karakterin, sana bir eldiven(?) kadar uyumlu görünüyordu. Sen misin diye merak eden insanların olma sebebi bu, oyunculuktan çok kendini gösteriyormuşsun gibiydi.
CS: Sanırım bunu iltifat olarak almam gerekiyor çünkü Nam Bonggi ve ben oldukça farklı kişiliklere sahibiz. Karakterleri, komik kişilikleriyle ortaya çıkarmak için bir püf noktam var sanırım. 5 Brothers’da(Deoksuri) Yoon Sanghyun sunbae’yle oynamıştım. O zaman da komik bir karakteri canlandırmıştım, o yüzden çekimlere gittiğimizde bana “Bu sefer de iyi iş çıkaracaksın” demişti. Gelecekte romantik komedi denemeliyim.
– Acaba, sana hangi karakter uyardı?
CS: Daha önce hiç bir romantik komediye yer almamış olmakla birlikte, sıklıkla izlediğim bir tür de değil. Belki dışarıdan havalı görünmeye çalışan ancak kız arkadaşıyla birlikteyken naif ve sersem olan bir çocuk? Sanırım ilgi çekici bir hale getirebilirim.
-“Eğlence” yaptığın her işteki ana unsurun mu?
CS: Sanırım eğlenmiş hissetmemiz gerekiyor. Bir restoranta gittiğinde, kendine “Bu yemek lezzetli midir?” diye sormakla aynı şey sanırım. Karar vermek kolaylaşıyor çünkü şartlar basit. “Eğlenceli görünüyor. Yapacağım.”
– O halde şimdiye kadar nasıl gitti?
CS: Hiç rekor kırmışlığım yok ama filmografimden asla utanç duymadım.
– Bir yılı biraz aşkın bir süredir yalnız yaşadığını duydum. Yalnızlığın tadını çıkarıyor musun?
CS: İlk kez yalnız yaşadığım için tadını çıkarıyorum. Uzun süredir yurttaydım ama o kadar da yalnız hissetmiyorum. Hep yalnız yaşamak istemiştim. Ailem duysa üzülür ama orta okuldan beri özgürce yaşamak istemiştim. Özgür kararlar vermek ve kendi başıma müdahale olmaksızın belirli şeyler yapmak istemiştim.
– 3 yıldır da psikoloji okuduğunu duydum. Eğlencesine mi başladın?
CS: Bunca zamandır hep gereksiz düşüncelerim vardı. En küçük problemleri bile ciddiyetle ele alıyordum. Bir problem haline gelse bile. Her durumda “Niye bu şahıs böyle davranıyor?”, “Niye bu belli şey oluyor?” diye sordum ama bu sorular kendi başıma cevaplandırabileceğimden daha zor hale geldi. Psikoloji profesörüyle tanışıp konuşma sebebim buydu. Neden bir yazar belli bir kelimeyi kullanmayı seçti ve bu cümle aslında neyi ima ediyor diye sorular oluştu kafamda okuduğum kitaplardan. Bu yüzden, diğer insanları daha derinden anlama ve önceki karmaşık
düşüncelerimi toparlamaya başladım. Şimdi ise, birinin hareketlerini ya da sözlerini anlamasam bile, “Bunun için
bir nedeni olmalı” diye düşünüyor ve ona göre davranıyorum.
©2pmedia
Türkçe Çeviri: DNHYK & Teaamore
– Küba’ya tatile gelmiş LA delikanlısı gibi görünüyorsun. Bu özgür ruhlu yere baya yakışıyorsun.
Gerçekten. Buradayken gerçekten deniz aşırı bir yerdeymişim gibi hissediyorum. Hava da bugün baya açık (10 Haziran) Mekan da güzel, o yüzden gayet iyi hissediyorum. Doğum günüm de yaklaşıyor. Burada parti yapabilmeyi dilerdim.
– 24 Haziran’dı doğum günün, değil mi? Parti için bir şeyler planladın mı?
Diğer ünlüler genelde 50’den fazla insan çağırıp büyük doğum günü partileri veriyor. Nedense, Ben pek öyle kalabalık ve büyük partileri sevmiyorum. Bana en yakın olan insanlarla birlikte, evde oturup film izleyebileceğim daha mütevazi partileri tercih ediyorum. Doğum günüm için 5 kişi falan çağırmayı düşünüyorum.
– Kimleri davet edeceksin?
2PM üyeleri ve… Oh? Çoktan 5 kişi oldu. Birlikte çalıştığım hyungları da davet etmek isterdim o yüzden birden fazla parti yapmam gerekecek.
– Çok değil kısa süre önce, Oyuncu Lee Jungjin’le birlikte <Journey,
Map that Embraces the Wind> seyahat albümü yayınlamıştınız. Proje nasıl başladı?
Jungjin hyung’la sohbet ediyorduk ki fotoğraf olsun seyahat etmek olsun, ortak noktalarımız olduğunu fark ettik. “Bir tatile çıkıp çektiğimiz fotoğraflarla fotoğraf albümü mü yayınlasak? Bir serginin de ilgisini çekerdi.” diye şakalaşıyorduk. Nasıl olduysa, başkan yardımcısı fikrimizi beğendi ve bunu bir iş projesine dönüştürdü.
– Profesyonel yazarlık deneyimleri bulunmadığı için hayalet yazar(ghostwriter) kullanan birçok ünlü var, peki ya sen kendin mi yazdın?
Durum öyle değildi. Yardımcı editör bizimle geldi ve konuşma, senaryoda röportaj tarzı düzenlenmişti. İçeriğindeki fotoğraflar bize eşlik eden fotoğrafçı tarafından çekildi. Bence kitap güzel oldu çünkü bize yardım eden profesyonellerin de emeği çoktu.
– En azından kitap aracılığıyla kimin Nichkhun kimin Le Jungjin olduğunu bulabiliriz.
Sırf fotoğraftan oluşan bir albüm olsaydı, konser zamanında da yayınlayabilirdim. Sadece havalı fotoğrafları olan bir kitap değil. Kim olduğumuzu ve nasıl yaşadığımızı anlatan bir kitap yayınlamak istedik. Kitap basitçe idol ve oyuncu olmaktan bahsetmiyor. Aksine, iyi ya da kötü sıradan kişiliklerimizden bahsediyor.
– Kitabı aldım. İçinde kitap imza kuponu vardı.
O, fan servis için. Hayranlar benim için çok değerli. O yüzden onlara her konuda iyi davranmak istiyorum. Yine de, sınırın da çizilmesi gerekiyor. Özel hayatımda veya bir misafirimle sakince vakit geçirmek istiyorum. O yüzden, fotoğraf çekimini ve imza vermeyi reddediyorum. Prensiplerin olması gerektiğine inanıyorum.
– Kısa süre önce, özel bir markayla çanta tasarımı için işbirliği yapmıştın. Sadece ismini vermekle kalmadın, tasarım aşamasına da katıldın.
Bence, sadece adımı kullanmalarına izin vermek anlamsız bir iş olurdu. Öyle yapmış olsaydım, bunu yapan kişi benim diyemezdim. Benlik bir şey değildi. O yüzden her şey üzerinde kendim çalışamadım. Önce fikirlerimi ortaya attım, Sonra çizdim ve imalatı tamamlanana kadar, fikirlerim aktif olarak en küçük şeylere yansımış oldu.
– Sanırım dürüstlüğün, uzun süredir popüler olmanı sağlayan bir şey.
Başta, yalnızca görünüşümdü. Bunu kabul ediyorum. JYP seçmelerinden önce, bir şey değil bezgin sorumsuz bir gençtim. Değişmem gerekiyordu. Umutsuzca Korecemi, dansımı ve sesimi geliştirdim çünkü “Görünüşten başka bir şey değilsin” lafını duymaktan nefret ediyorum. Adım adım kendimi geliştirmekten başka çarem yoktu, böylece o sözleri duymayacaktım. Şansım yaver gitti ki, şu anda hayranlarım emeklerimi takdir ediyor. Her şeyden çok, Tayland’da insanlar var, Kore’de aktif bir idol olduğum için beni kahraman olarak gören. Bu yüzden onların beklentilerini boşa çıkarmamak için sorumlu hissediyorum. Attığım her adıma dikkat etmem gerekiyor.
– Çıkışından bu yana tümüyle değişmişsin gibi. Hangi alanda kendini geliştirdiğini düşünüyorsun?
Sanırım daha aklı başında ve olgun biri oldum. İşim ünlü olmak ve ben bir şarkıcıyım ama yine de hala insanım. İşime gömülmek yerine kendim ne istiyorum, onu bulmanın daha gerekli olduğunu fark ettim. Önceden, İnsanları memnun etmek için çalışıyordum ama şimdi kendi memnuniyetim ve mutluluğum için çalışıyorum.
– Hangi zamanlar mutlusundur?
Özgür bir adamım. Katı kurallara körü körüne bağlı değilim. İhtiyacım olanları hala tutuyorum ama normale göre fazla katı olmamaya çalışıyorum. Her zaman diğerlerini takip etmek sinir bozucu. Diğerlerinin gözünde, rahat ve doğal görünmem gerekmez mi?
-Ama, kendini, seni sahnedeki gibi bekleyen normal insanların yerine koyman gerekecek? İnsanlar sahnedeki idollerinin çekiciliğini ve yakışıklılığını beklemez mi?
İşimden ötürü bunu bekliyorlar benden, birey olarak değil. Bunun değişeceğini sanmıyorum.
– Senin rolün daima yakışıklı olmak. Programın olmadığında, sadeliğinden yana yakınıyor musun?
Yakınmıyorum. Makyajsız olarak görünmeye itirazım yok aslında. Sadece sıklıkla dışarı çıkmıyorum. Kalabalık yerleri cidden sevmiyorum o yüzden evde oturmanın tadını çıkarıyorum. Dışarı çıkmam gerektiğinde şapka takıyorum ama bir şeyleri saklamak için değil. Canım şapka takmak isteyince, takıyorum işte.
– Ünlü ve şahsi yaşamın arasındaki boşluğu çok iyi dengeliyorsun gibi görünüyor.
İki yanımı da seviyorum. İkisinde de riyazeti deneyimliyorum. Memnuniyetsizlik, gelişmek için gerekli. Kendime soru sormaktan ve sorunu aramaktan asla çekinmiyorum. Kendimi daha çok sevmek için yapıyorum. Sanırım daha iyi olmak için, insan kendinden kolayca memnun olmamalı, aynı zamanda kendini çok sevmemeli.
– Peki ya diğer insanlar?
Bence izan çok önemli. Diğerleri ne düşünürse düşünsün, müşkül durumları önleyebilirsin. Katlanılmaz şeyler hakkında tartışırken bunu yapamasam da, diğer durumlarda daima başkalarının düşüncelerini kendi düşüncelerime katarım. Onlar hatalı olduğu zaman, bilmiyormuş gibi yaparım.
– Böyle yaparak hayal kırıklığına uğramaz mısın? Özellikle eğlence sektörünü göz önüne alırsak.
İnsanlar tarafından hayal kırıklığına uğramamak için taktik buldum. Hiç beklenti içinde olmuyorum. Eğlence sektörü, birçok insanın bulunduğu bir iş kovalamacası. Bu sebeple, mühim bir mesele olmadığı sürece kabullenmemiz ve diğerleriyle çalışırken daha düşünceli olmamız gerekiyor. Anlaşamadığın biriyle muhtemelen bir daha görüşmezsin, bu çok normal bu sektörde. Özellikle fikrimi belirtmem gerektiğinde, o kişi sürekli görmemgerekecek. Şu durumda, fikrimi ağırdan yavaş yavaş ifade ediyorum, o şahsın değişmesi için.
– Diğerleri seni hayal kırıklığına uğratmasın diye diğerlerinden bir beklentin olmadığını duymak biraz üzücü.
İnsanlara güvenmeyen biri oldum. Etrafım insanlarla çevrili olduğu için işe yaramıyormuş gibi görünebilir. Son zamanlarda kendi evime çıktım, ama rahat hissedemem diye hizmetçi almadım. O yüzden tüm ev işlerini kendim yapıyorum. Zor ve yorucu ama temizlik yapmayı seviyorum, neyse ki. Tuvaleti de kendim temizliyorum. Dizlerime çöküp her şeyi temizleyip paklıyorum. Sipariş etmek yerine alışveriş yapmayı da seviyorum, o yüzden gidip kendim alıyorum yemekleri. Sipariş etsem bile, çok az bulaşık çıkarıyorum.
– Bu röportajdan önce “Şanslıyım” demiştin. Tüm bitkinliğini bir kenara atarsak, Hep hayatının şanslı olduğunu düşünür müsün?
Uzun uğraşlar vermiş olsam da, sanırım iyi talihim sayesinde şu an bulunduğum yerde duruyorum. Benden daha iyi ve daha çok çalışan insanlar var ama şu an bulunduğum yerde olmayı başardım. Şanstan başka bir açıklama yok.
– Birçok şeye sahip olsan da, sahip olamayacağın bir şey var mı? Bir röportajda, bir gün Asya’yı temsil eden bir Hollywood aktörü olmak için cesurca hırsını ilan ettiğini gördüm.
Yalnızca çok çalışmayla elde edilebilecek bir şey olduğunu sanmıyorum. Şu an olduğum yerde işimi iyi yapıyorsam, fırsat belki bir gün ayağıma gelebilir. Sadece iyi şansla elde edebileceğim bir şey olsaydı iyi olurdu ama aksi takdirde hiç pişmanlık duymazdım. Şu anki pozisyonumda deneyim kazanmak için hala çok çalışırdım. Eğer hayallerden bahsediyorsak, bir gün solo bir albüm yayınlamak isterdim.
– Henüz sahip olamadığın bir eşya var mı?
Haha, saat. Birkaç yıldan beri, belli belirsiz iyi bir saat alma düşüncesi var aklımda ama son zamanlarda daha çok aklımda. Aklımda özel bir saat var. Deri kayışı olan bir saat, gerçekten çok hoşuma gitti. Elmaslarla süslenmemiş ve son derece pahalı bir şey olmasa da ucuz da diyemeyiz. Aslında bir şey satın almadan önce üstüne baya düşünen tiplerdenim. Hatta ilk arabamı almadan önce üstüne bir buçuk yıl düşünmüştüm. Yemeğe baya para harcasam da, eşyayı çok beğenmediysem, alamam.
– Saate gelince iş yalnızca salt bir para mevzusu değil anlaşılan. Ayrıca bağışlarla ilgili baya açıksın. İnsanların bilmediği daha çok bağış yapmış olmalısın, değil mi?
Budizm öğretileri der ki, insan sahip olduğunu diğerleriyle paylaşmalı. Annem de Tayland’da iyi eylemlerde bulunuyor. Bana da sık sık söylüyor. “Nichkhun, birkaç hastaneye gittim sanırım daha çok yatağa ihtiyaçları var” der. Ve ben de “Sanırım öyle. 10 tane versek nasıl olur?” diye yanıt veririm. Bunun parayı ziyan etmek olduğunu düşünmüyorum.
©nuneo2daKAY
Türkçe Çeviri: Teaamore @2PM & Turkish Hottests
[Junho]
“Motorsiklete binmeyi, bungee jumping yapmayı ve diğer uç nokta sporları seviyorum. Gekecekteki eşim ile birlikte uç nokta sporlar yaparken eğlenmek istiyorum.”
– Gelecekteki bir aktör olarak talep ettiğin birşey var mı?
JH: Ben egzersiz yapmaktan keyif alıyorum ama belki de çok fazla yemin ettiğimden cildim bu kadar pürüzsüzleşmiştir. Eşim cildimle ilgilenirse bu beni mutlu edecektir. Sadece beni güldürmeyi hayal et
[Chansung]
– İyi bir eş olmak için yapman gereken şey nedir?
CS: Randevuya çıktığımızda kalbi çarpan bir koca olmak istiyorum. Özellikle kafalarımız birbirimize doğru yakınlaşıp güzel de bir koku sezildiğinde daha da seksi olacaktır. Bu kolonya yerine emülsiyon ya da tonik olursa çok çekici olmayabilir? Güzel kokan ten isterim.
[Wooyoung]
– Evlendiğin zaman ne yapmak istiyorsun?
WY: Evlenirsem, ikimizin arasındaki değerli anılar üzerine birçok romantik etkinlikler hazırlamak istiyorum. Ayrıca kafamızı birleştirerek çokça çift fotoğrafı da çekmek isterim. Bu nedenle cildimin yumuşaklığa ihtiyacı var, böylece eşim kaçamayacak. Hahaha..
[JunK]
“Şarkı sözü yazıp bestelemekten keyif alıyorum. Evlenirsem sadece eşim için bir şarkı besteleyip ona hediye olarak sunmak istiyorum.”
– Sürekli etkileyici oluyorsun. Sırrın nedir?
Sanırım cildim çok daha iyi olduğundandır. Bu günlerde tüm cildime Tony Moly’nin Dynamic Plyude ürününü kullanıyorum. Bu ürün tek başına bir tonik, emülsiyon ve esans yani çok rahatlatıcı. Muhtemelen üyelerimiz de sadece bunu kullanıyor?
[Taecyeon]
– Ne tür bir eş olmak istiyorsun?
TY: Tarzım duygusuz olmaktan çok uzak yani gelecekteki eşime sevimli hareketler sergileyeceğimi düşünüyorum. İlk buluşmamızda onun kalbini heyecanlardırabilirim. Bunun için öncelikle cildime özen göstermem gerekecek.
[Nichkhun]
– Ne tür bir eş olmak istiyorsun ?
NK: Beraber olduğumuz her an bir eş olmak isterim, eşimin koltuklarının kabarması mümkün olacaktır. Kendi yönetimime gelecek olursak oldukça sıkıyımdır. Evlendiğim zaman çok fazla ilgi göstereceğimi düşünüyorum. Eşim tarafından sevilmeye ihtiyacım var.
©yjjchoi
DNHYK @2PM & Turkish Hottests
Jun.K’in geçtiğimiz sene yayınlanmış ilk solo çalışması “LOVE & HATE”, hiphop, r&b, jazz, neo-soul gibi esintilerin bolca bulunduğu zengin bir eser olarak müziğinin temellerini atmış oldu…
Barfout: Önceki albümünü net bir temayla oluşturmuştun, Bu seferki tema neydi?
Jun.K: Yayınlanış tarihi, Kasım sonu olarak ayarlandı bu kez, o yüzden tema “Kış” olmalı diye düşündüm. “Kış” denilince, heyecan verici şeyler gelir, öyle değil mi? Kar yağışı, Noel ve heyecan verici hisler oluşur yıl sonuna doğru. Atkı ve eldiven görüntüsü belirir insanın aklında. Sıcaklığının belli bir şekilde hissedilebileceği bir albüm yapmak istedim.
Barfout: Gerçekten hissettim. Jun.K-san’ın, büyük ihtimalle sıcak tonları seçtiğini düşündüm, elektronik piyano sesi de buna bir örnek.
Jun.K: Çok teşekkürler. Önceki çalışmamdan farklı olarak, bu kez “Bir şeyler göstermek istiyorum”,”İnsanların beni bu şekilde görmesini istiyorum” gibi hislerimi bir kenara atarken sadece insanların kış aylarında bile sıcaklığı hissetmesini istiyorum diye düşündüm.
Barfout: “Love Letter” Çok ilginç bir şarkı, öyle değil mi? Old jazz big band tarzı bir kıvamı var ve bakır nefesli çalgılarla çok mutlu bir şarkı. Bir yanını dinleyince Yılbaşı için kulağa oldukça hoş geliyor ancak tamamına bakacak olursak ortalarda tempo tamamen hızlanıyor ve Köprü kısmında Jun.K-san’ın özgürce söyleyişi ortaya çıkıyor.
Jun.K: (Güler) “Love Letter”, bu albüm için genel olarak öyle denilebilir, her ne kadar jazz müzik üzerine kurulsa da. Bu şarkılar arasında bile, Swing’in(Caz akımı) bu şarkıda diğerlerinden daha çok hissediliyor. 50’lerin sesleri ve tasarlanmış kompozisyonunu hayal edince caz grubunun(Big band) bakırlı üflemeler kısmında titizlikle uğraştım. Sonuç olarak, melodi pop tarzı ama şarkıyı dinlerken bu yeni uğraştan eşsiz bir şeyler hissedebilirsiniz.
Barfout: Albümde yer alan başlıklara baktığımızda, örneğin, “Walking On The Moon” başlığı biraz jaz tadında gibi, bir jazz klasiği “Fly Me To The Moon”dan bahsetmiyorum. Belki bu konuda çok okuduğumdan olabilir ama nedense böyle düşündürdü beni.
Jun.K: Bunu duyduktan sonra artık öyle bir ihtimal olduğunu düşünüyorum (güler). İçimde bir yerlerde var olabilir. Bana göre, Ay, ona bakarken dua edebileceğim ve yalnızken beni rahatlatan bir şey. Bu şarkı, beni hep yalnız hissettiren bir kız ve daima rahatlatan “Ay” anlamında.
Barfout: Walking on the Moon’daki söyleyiş tarzını düşündüm. Şarkı cidden eşsiz. Söyleyiş tarzın, biraz müzikal yapan insanlara benziyor, ve bu Jun.K-san’ın oyuncu kişiliğini ortaya koyuyor.
Jun.K: Hala söyleyiş tarzı üzerinde çok düşünüyorum. Önce Korece sözleri yazıyorum, sonra onu Japonca’ya çeviriyorum, sonra hangi kelimenin şarkının hangi kısmına geleceğini düşünüyorum. Telaffuza göre oldukça zor. Sanırım, bu seste doğru kelime ve telaffuz olmalı şeklinde.. Melodiyle birlikte ne kadar iyi ifade edebildiğim önemli ama ben Japonya’da büyümedim. Bu yüzden, ne zaman Japonca söylesem, önce anlamına kavrayıp öyle söylüyorum. Açıkçası ben telaffuzu kendi tarzımla söyleyince Japonlar nasıl anlıyor merak ediyorum. Bu yüzden, Bu tarz yorumlar gerçekten yardımcı oluyor.
Barfout: “Better Man” akustik gitar üzerine kurulmuş bir şarkı. Açıkçası bu tarz şarkıları da seviyor olman şaşırtıcı çünkü benim gözümde otantik(özgün) bir Jun.K-san yoktu.
Jun.K: “Better Man” albümde tamamlanan ilk şarkıydı. Bu şarkının yazılış amacı, albümün yapılışındaki önemli temalardan “Kış”tı. Sadece müziği dinleyerek onlara temayı yeterince iletmek istedim ve insanlar aşk hakkında konuştuğunda, onu dinleyenlerin yaralarını sarmasını ve rahatlatmasını istedim. Böyle düşününce, akustik gitarın tonları ve düzenlemeleri basitçe ifade edilebilir diye düşündüm. Bu albümle, önceden de söylediğim gibi, sevdiğim müzik tarzını insanlara dayatmaktansa dinlerken onlara temayı
kolayca ulaştırabilecek şarkılar yapmayı düşündüm. O yüzden bu şarkı albümün ilk parçası oldu.
Barfout: Her şarkıda anlatılan duygu hissedilebilindiği gibi müziğin sayesinde anlatılan kış da hissedilebilir.
Jun. K: Geçenlerde şarkı yaparken Pro Tools isimli bir yazıcı kullandığımı farkettim ve müzik yaparken kullandığınız bilgisayarda birkaç durum var, değil mi? Örneğin, bunu izleyerek sisteme uygun şekilde trampete vurdum ve bu ritmi seçtim. Müzik son zamanlarda çok fazla bilgisayar programıyla yapılıyor. Bu arada, Childish Gambino isimli bir adamın müziğini hissetmek için bir şansım vardı. Onun müziği, örneğin, bilgisayar performansı sırasında orjinal tempodan yavaşça kayıyor. Çok kaba ama aynı zamanda insanî duyguları da içeriyor. Tüm müziklerin bir kısmı burada kopyalanıyor ve oraya yapıştırılarak çalışması yapılıyor ama Gambino’nun müziğinde sanki orada bir insan varmış ve performans veriyormuş gibi hissedilebilir. Birkez daha “Bu gerçek ise, bu müziktir” gibi hissettim. Bu albümde, ne yapabilirim olarak bir sınırım olduğunu düşündüm, vokaller için bile, doğal ve kaba bir şekilde seslendirdim ve ritimler için de, senkronize biraz dışarı kaysada onları sorun değil hissiyle yaptım. Bazı devreleri eklemiş olmama rağmen, insanlığın yapmış olduğu çalışma şekli anlaşılabilir.
Barfout: Jun. K-san’ın şarkıları çok titizlikle yapılmış ama heyecansız ve popüler şarkıların tamamı bilindik. Özel yeteneğin nedir?
Jun. K: Neye değer verdiğime baktığımda bunun garip olmaması mümkün. Bir şarkıda yapmacıklık hissedildiğinde gerçekten nefret ediyorum bu nedenle şarkılarımın böyle olmasını engellemek için bilinçlendim. Kendim için de, kollarımı sıvadım ve düzenlemeye çok özen gösterdim. Son işim ilk kez yaptığım soloydu, doğal sesle yapmak için ahenge çok dikkat ettim. Bu kez, o anın manasını ve doğal kondinasyonunu bozmadan bırakıp kaydı tamamladım. (güler) Arka arkaya 4 şarkı söyledikten sonra sıradaki şarkıyı kaydettim.
©JunKayStreet
Türkçe Çeviri: Teaamore & DNHYK
>>”Cocktail”den sonra
Dansçı: (WY’a gül uzatır)
WY: Gerçekten mi?
WY: Teşekkürler!
WY (Bayan dansçıya): Buyurun lütfen~
WY: Millet, İyi akşamlar! Ben Wooyoung!
WY: Yokohama konserinin ikinci gününde Wooyoung’ın solo sahnesindeyiz!
WY: Hepiniz eğleniyor musunuz?
Fanlar: EVEEET
WY: Solo sahnemi mi bekliyordunuz?
Fanlar: EVEEET
WY: Evet!
WY: Ben de bekliyordum ama…
WY: Aslında bugün sizlere söylemem gereken bir şey var.
Fanlar: Nedir? Ne?
WY: Bunca zamandır benim ROSE(Gül) kızımın HOTTESTlar olduğunu düşünüyordunuz, değil mi?
WY: Üzgünüm!!
Fanlar: NEE?
WY: Gerçekten üzgünüm
WY: Doğruyu söylemek gerekirse, benim ROSE kızım başka biri.
Fanlar: NEEEEE?
WY: Ve o kişi bugün konsere geldi
WY: (Bayan dansçıya bakış atar)
WY: Lütfen kalbimi kabul et (Dizlerine çöker ve gül uzatır)
(Sarı saçlı bir bayan belirir)
Bayan Dansçı: (Gülü kabul eder)
WY: Bekle bekle
WY: (Sarışın bayana): Sen de kimsin?
Sarışın bayan: (Gülü alır ve atar)
WY: O benimdi
Bayan dansçı: Şapkasını WY’a atar)
(Hanpanai çalar)
>> “Hanpanai”dan sonra
WY: MİLLEEEET
Fanlar: (Çığlık atar)
WY: (Ekranı işaret eder) Çok tatlı!
Fanlar: (Güler)
WY: Oyunculuğumdan etkilendiniz mi?
WY: Şaşırdınız değil mi?
Fanlar: Eveeet
WY: Gerçekten mi?
WY: Hepiniz biliyordunuz değil mi? Numara yaptığımı…
Fanlar: (Güler)
WY: Ahh~ Az kalsın olmuştu!
WY: Uhmm… Oyunculuğumu beğendiniz mi?
WY: Aktör gibi miydim?
Fanlar: (Güler)
WY: Sizce oyuncu olabilir miyim?
Fanlar: Eveeet
WY: (Güler)
WY: Dansçıların oyunculuğuna ne demeli? Çok havalıydı, değil mi! Dansçıların oyunculuğu..
WY: İyiydi baya! Bugün baya çalıştı hepsi
Fanlar: Ooo~ (Alkışlarlar)
WY: Programı aksatmadan, bir sonraki sahneye geçmek istiyorum
WY: Ne? Biraz daha mı konuşayım?
WY: Tamam o halde… Çalışanlara diğer sahneyi soralım
WY: (Çalışana): Lütfen sahneyi değiştirin~
WY: Şu an sahneyi değiştiriyoruz
WY: (Gözlüklerini çıkarır) Çok karanlıktı
WY “Hanpanai” nasıldı? Hanpanai’dı(Muazzamdı) değil mi?
Fanlar: Hanpanai! Hanpanai!
WY: “Panai~ Panai~”
WY: Bugün gerçekten eğlenceliydi! Bugün harika!
WY: Bir gün, Bir şey aklıma geldi
Fanlar: Neeeee?
WY: (Hayranları taklit eder) Neeeee?
Fanlar: (Güler)
WY: Sahneye çıkan bir sanatçı, farklı duyguları ifade edebilmeli. Aynı şey film ve dizi oyuncuları için geçerli (Kendini işaret eder)
Fanlar: (Güler)
WY: (Güler)
WY: Bence eğlence sektöründe olan insanların rolü, hayranların olduğu genel toplumda, bir insan olarak çeşitli duyguları ifade etmesidir.
Fanlar: VAAAYY!! (Alkışlarlar)
WY: Bekle bir saniye, Sanırım demin çok havalı bir şey söyledim (Güler)
WY: HAha!
WY: Ama gerçekti! İçimden geleni söyledim.
WY: Bu yüzdendir ki, her performans, seyircilerle beraber duyguları anlama ve paylaşmadır bana göre.
WY (Hayranlara): Şimdi duyguyu anlıyor musunuz?
Fanlar: EVEEET
Wy: Ne hissediyorsunuz?
Fanlar: Wooyoung!!!
WY: Wooyoung mı?
Fanlar: Wooyoung!!!
WY: Ben de tüm HOTTEST’ları hissediyorum
Fanlar: (Çığlık atar)
WY: Ohoh! Ortam çok iyi!
WY: Demin söylediğim şarkı “Hanpanai” biraz şakacı bir tavırla bir aşk şarkısıydı.
WY: Biraz şakacıydı değil mi?
Fanlar: Hanpanai!
WY: Panai~~!!
Fanlar: Hanpanai!
WY: “Hanpanai” kelimesini çok seviyorum
WY: Siz de seviyorsunuz, değil mi?
Fanlar: EVEEET
WY: Aşkla olan ilişkisini bir kenara koyarsak, her zaman kullanabileceğiniz bir kelime
WY: Her zaman kullanılabilir, değil mi? Vurdum duymaz tarzda bir kelime, sevme nedenim bu.
WY: Herkes hanpanai!(Harika) Ben hanpanai! Şu an hanpanai!
Fanlar: (Çığlık atar)
(**Hanpanai’a tam olarak tekabül edecek bir kelime yok. Farklı durumlarda olumlu olumsuz anlamlara da geliyormuş. Wooyoung, harika tarzında kullanıyor)
WY: Hmm… Sonraki şarkı…
WY: Sırada ne söylemeliyim acaba
WY: Ama bundan önce… (Gözlüğünü çıkarır) Biraz karanlıktı
Fanlar: (Çığlık atar)
WY: (Işık gözünü alır) Ahh~ Çok parlakmış!! Ahh~ Çok parlak!
WY: Saçım iyi mi?
Fanlar: İyi!
WY: Öyle mi?
Fanlar: EVEET
WY: Size inanıyorum çocuklar!
WY: Gerçekten iyi görünüyor mu?
Fanlar: EVEET
WY: Bu saç DVD’ye çıkacak, o yüzden sahiden iyi mi?
WY: Sahiden? (Güler)
WY: (Piyanonun başına geçer)
WY: Sıradaki şarkı, hepinize verdiğim bir hediyedir
Fanlar: Wooh~
WY: Lütfen kabul edin (*Başta gülü verirken söylediği gibi söyler)
Fanlar: (Güler)
WY: (Güler)
WY: Bu şarkıyı hepinizin doğum günü için söylüyorum
WY: Mutlu yıllar~
Fanlar: (Çığlık atar)
(Happy Birthday çalar)
©jngwyng
Teaamore @2PM & Turkish Hottests